Rodos Süleymaniye Camii
Rodos Süleymaniye Camii, eski şehirdeki Saat Meydanı’nda bulunan bina, fetihten hemen sonra Kanuni Sultan Süleyman adına inşa edilmiştir. Yerli kaynaklar, caminin inşa edildiği yerde önceden Saint Apostoli Kilisesi’nin bulunduğunu belirtmektedir.
Evliya Çelebi, caminin minare kapısının yanında 940 (1533-34) tarihini gösteren bir tamir kitabesini kaydetmiştir. Bazı kaynaklar, padişahın emri üzerine Makbul İbrahim Paşa’nın bu camiyle birlikte kendi adına bir cami daha yaptırdığını belirtir. Ancak caminin kitabesinde İbrâhim Paşa’nın adı geçmemektedir, inşa tarihi ise 947’dir (1540-41). Evliya Çelebi bu kitabeyi 937 (1530-31) olarak vermiş ve yapıyı da İbrâhim Paşa’ya atfetmiştir.
Cami, büyük bir ana kubbesi ve yanlarda daha küçük ve alçak iki kubbesi olan tabhaneli planlı ilk Osmanlı camilerinden biridir. Kuzey cephesindeki son cemaat yeri iki revaklı olup sekiz sütuna dayanmaktadır. Dıştaki birinci revak çatı ile örtülüdür. İkinci revak yedi kubbelidir ve sekiz sütuna oturmaktadır. Kuzey cephesinde bir mihrâbiye bulunan caminin giriş kapısı basık kemerlidir. Kapıda kullanılan mermer parçaları 1510-1520 tarihli bir şövalye mezarına aittir. Kabartmalarla süslü mermer üzerinde silahlar, borazanlar, kum saatleri, çiçekler vb. süslemeler bulunmaktadır. Melek figürleri, haçlar vb. semboller de kazınmıştır.
Mihrap ve minberi altın yaldızlıdır ve ceviz ağacından yapılmıştır. Mihrabın üstü nişlidir ve istiridye şeklindedir. Sekizgen planlı şadırvanı sekiz sütuna dayanan bir kubbeyle örtülüdür, ancak su akmamaktadır. Bahçesinde bazı kırık mezar taşları bulunmaktadır. 1808 yılında büyük bir onarım geçiren cami, Sultan Abdülaziz’in Rodos’u ziyaretinden kısa bir süre önce kısmen elden geçirilmiştir. Bu onarım için gerekli olan 22.230 kuruş, 10 Receb 1266 (22 Mayıs 1850) tarihli bir irade ile vakıf gelirlerinden karşılanmıştır.
1856 depremi ve cephanelik patlaması sonucunda Süleymaniye Camii büyük ölçüde hasar görmüştür. 8 Zilkade 1309 (4 Haziran 1892) tarihli bir iradeyle caminin tamir edilmesine karar verilmiştir. Bu tamirde yapı genel bir onarım görmüş ve tek şerefeli olan minaresi iki şerefeli olarak yeniden inşa edilmiştir. Minare daha sonra 1925 yılında genel bir onarım geçirmiştir. Caminin tamiratında önemli hizmetler sunan Rodos İmâret-i Âmire Kâtibi Ali Rüşdü Efendi, 23 Temmuz 1893’te beşinci rütbeden Mecîdî nişanıyla ödüllendirilmiştir.
Minare, külahındaki fazla eğilim ve gövdesindeki önemli çatlaklar nedeniyle 1987 yılında yıkılmış ve yıkılmadan önce restorasyon çalışmalarında kullanılmak üzere fotometrik bir görüntüsü alınmıştır. 1988’de Yunanistan Kültür Bakanlığı tarafından başlatılan restorasyon çalışmaları 14.332.000 drahmiye mal olarak 13 Haziran 2005’te tamamlanmıştır.
Caminin tarihi özelliklerine sadık kalınıp dönemin yapı teknikleriyle malzemesi kullanılarak başarılı bir restorasyon gerçekleştirilmiştir. Cephe duvarı üzerinden yükselen minaresi şehrin panoramasına hâkimdir. Restorasyon öncesine kadar İbrahim Paşa Camii ile birlikte ibadete açık olan iki camiden biriydi. Cuma ve bayram namazları müftü vekilliği yapan kişiler tarafından burada kıldırılırdı. Günümüzde ise ibadete kapalıdır.
Yani Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle inşa edilmiş olduğundan, adanın en eski ve en büyük camii olma hüviyetini koruvan Süleymaniye Camii, İbrahim Paşa Camii ile birlikte Rodos’taki camilerimizin içinde en bakımlı olanlarıdır.