Ortaçağ Kenti Rodos

Ortaçağ Kenti Rodos
Rodos Ortaçağ Kenti

Ortaçağ Kenti Rodos

Ortaçağ kenti Rodos, 4 kilometre uzunluğundaki bir surla çevrilidir. Kuzeyde yüksek şehir ve güney-güneybatıda aşağı şehir olarak ikiye ayrılmıştır. Başlangıçta aşağı şehirden korunaklı bir duvarla ayrılan yüksek şehir, tamamen Şövalyeler tarafından inşa edilmiştir. Tarikat, her birinin kendi merkezi veya “hanı” olan yedi “dil” şeklinde yapılandırılmıştır.

İtalya, Fransa, İspanya ve Provence dillerine ait hanlar, Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olan ünlü Şövalyeler Sokağı‘nın her iki yanında, ana doğu-batı ekseninde sıralanmıştır. Kuzeyde, Şövalyelerin ilk bakımevinin yakınında, cephesinde 1512-1513 yılları arasında Büyük Üstat olan Guy de Blanchefort’un armalarının yer aldığı Auvergne Hanı bulunmaktadır. Orijinal darülacezenin yeri ise 15. yüzyılda, Şövalyeler Sokağı‘nın güney tarafında 1440-1489 yılları arasında inşa edilen Büyük Hastane ile değiştirilmiştir.

Aşağı şehir, yüksek şehir kadar yoğun bir şekilde anıtlarla kaplıdır. 1522 yılında 5000 kişilik bir nüfusa sahip olan bu bölgede, bazıları Bizans dönemine ait olmak üzere birçok kilise bulunmaktadır. Zamanla, güney-güneydoğu bölgesinde saraylar ve hayır kurumlarının sayısı artmıştır; bunlar arasında Ticaret Mahkemesi, Başpiskopos Sarayı, Aziz Catherine Darülacezesi ve daha fazlası yer almaktadır.

1912 yılına kadar olan süreç, camiler, hamamlar ve evler gibi önemli İslami eserlerin eklenmesiyle şekillenmiştir. 1523 sonrasında ise birçok kilise, Süleyman Camii, Kavaklı Mescidi, Demirli Cami, Peial ed Din Cami, Abdul Celil Cami ve Dolaplı Mescidi gibi İslami camilere dönüştürülmüştür.

Uzun süre boyunca ele geçirilemez bir “Frenk” kenti olarak kabul edilen Rodos’un surları, Orta Çağ’ın sonlarında Doğu Akdeniz bölgesinde önemli bir etki yaratmıştır.

Bu kültürel miras, Haçlı Seferleri sırasında oluşturulan askeri ve hastane yapılarının, kuşatma korkusuyla şekillenen bir bağlamda Doğu Akdeniz’de hayatta kalmış önemli bir tarih dönemini yansıtan olağanüstü bir mimari topluluğun örneğidir. Rodos, Gotik dönemin en etkileyici kentsel yerleşimlerinden biri olarak öne çıkmaktadır.

Bu ortaçağ kenti, Ege Denizi’ndeki bir adada yer alması, antik bir Yunan kentinin kalıntıları üzerinde inşa edilmesi ve antik dünyanın yedi harikasından biri olan Lindoslu Chares’in inşa ettiği Colossus’un süslediği bir limana sahip olmasıyla dikkat çekmektedir. Ayrıca, tarih akışının 1523 yılında kesilmediğini, aksine cami, hamam ve ev gibi değerli İslami yapıların eklenmesiyle 1912 yılına kadar devam ettiğini belirtmek önemlidir.

Frenk ve Osmanlı mimarisiyle şekillenen Rodos’un eski kenti, birbirini takip eden ve karmaşık kültürel etkileşimlerle tanımlanan geleneksel yerleşimlerin önemli bir örneğidir. On İki Ada gelenekleriyle etkileşim, Gotik mimarinin biçimlerini dönüştürmüş ve 1523’ten sonra inşa edilen yapılar, iki farklı dünyanın birleşiminden doğan yerel formları Osmanlı kökenli dekoratif unsurlarla harmanlamıştır. 1912’den önceki tüm yapısal unsurlar, yaşam koşullarındaki değişim nedeniyle savunmasız hale gelmiş olup, büyük dini, sivil ve askeri anıtlar; kiliseler, manastırlar, camiler, hamamlar, saraylar, kaleler, kapılar ve surlar gibi yapılar korunmaya ihtiyaç duymaktadır.




MARMARİS TİCARET ODASINA KAYITLI İŞLETME

Marmaris Ticaret Odası

TURSAB LİSANSLI ACENTE

Tursab

E-TİCARET BİLGİ FORMU

Etbis