Aziz John Şövalyeleri

Aziz John Şövalyeleri
Şövalyeler Sokağı Rodos Adası

Aziz John Şövalyeleri (St. John Şövalyeleri)

Bu toprakların tarihi, Avrupa’dan gelen vatansız Aziz John’un şövalyelerine kadar uzanmaktadır. Aziz John Şövalyeleri, 11. yüzyılda İsrail’de hacı gezginler için bir kilise ve hastane inşa ederek faaliyetlerine başlamıştır. Hastanenin temel kuralı, hasta olan herkesin bakımının eksiksiz bir şekilde sağlanmasıdır; bu nedenle Katolik olmayanlar için de ayrı bir koğuş mevcut olmuştur.

Başlangıçta tamamen dini bir amaçla yola çıkan Aziz John Şövalyeleri, Haçlı Seferleri ve diğer politik olaylar sonucunda siyasi bir boyut kazanmışlardır. Hristiyanların dini inançları fanatik bir hale gelirken, şövalyeler kendilerini İsa’nın askerleri olarak görmüş ve Kudüs’teki kutsal yerleri savunma görevini üstlenmişlerdir.

Haçlı Seferleri sırasında birçok savaş kazanarak zengin ganimetler elde eden şövalyeler, bu başarıları sayesinde Papa’nın takdirini kazanmışlardır. Fransa, İtalya, İspanya, İngiltere, Almanya, Provans ve Auvergne gibi yedi farklı dilden gelen şövalyeler, kendi ülkelerinden gelen bir liderin emrinde toplanmışlardır.

Şövalyeler, üyelerini “Şövalye” ve “Chaplains’in Hizmetkâr Kardeşleri” gibi çeşitli unvanlarla adlandırıyor ve hepsi Büyük Üstat’ın (yaşam için seçilen) emrindeydi. Tüm şövalyeler soylu doğmuş ve Şövalyeler Nizamı’na ücretsiz olarak hizmet etmişlerdir. Öldüklerinde, sahip oldukları her şey nizamın mülkü oluyordu.

1309 yılında şövalyeler, Rodos Adası’nda kendi toplumlarını ve hükümet merkezlerini kurdular. Ege ve Akdeniz’in ortasında yer alan bu ada, askeri harekâtları için ideal bir üs olmuştur. Nizam, şövalyelerin sürekli olarak adada yaşamalarını gerektirmiyordu; çoğu varlıklı olduğundan Avrupa’daki topraklarında kalabiliyorlardı. İstediklerinde, hac yolu üzerindeki hastanelerde görev alabiliyorlardı. Ancak adanın savunulması gerektiğinde, hızlı bir şekilde adaya dönmeleri bekleniyordu.

Aziz John Şövalyeleri, İstanköy Adası’nda bir kale kurduktan sonra Asya’da da güçlü bir kara üssü oluşturmak istemişlerdir. 1374’te İzmir (o zamanki Simirna) şehrini ele geçirmişlerdir. Bu şehir daha önce Selçuklular ve diğer Hristiyan güçler tarafından da ele geçirilmiş ve burada bir kale inşa edilmiştir.

Moğol lideri Timurlenk’in akıncıları 1402’de bu kaleyi tahrip ederek Osmanlılar ve şövalyeler arasında yüzyıllar süren çatışmaları başlatmışlardır. Türklerle iki yüzyıl süren mücadelelerinin ardından, 1522’de Kanuni Sultan Süleyman Rodos’u fethederek şövalyeleri adanın dışına sürmüştür. Yeni bir vatan arayan şövalyeler, 1530’da İmparator V. Charles’ın verdiği imtiyazlarla Malta’ya yerleşmişlerdir. Geldikleri gibi ticaret ve sosyal ilişkileri geliştirmeye başlamış, yeni hastaneler inşa etmiş ve adada güçlü bir kalkınma hareketi başlatmışlardır.

Ancak Kanuni Sultan Süleyman, Malta’yı da imparatorluk sınırlarına katmak istemiştir. 1565’te güçlü bir donanmayla adaya gelerek kuşatma başlatmıştır. Kuşatma dört ay sürmüş ve sonunda Sicilya’dan gelen yardımla şövalyeler galip gelmiştir.

Bu savunma ile Aziz John Şövalyeleri, Güney Avrupa’nın ve Hristiyanlık âleminin güvenini kazanmışlardır. Türkler karşısında elde ettikleri zaferin ardından Malta ve Gozo adalarını büyük bir şevkle geliştirmeye başlamışlardır. Bu dönemde adalar, mimarlık, sanat ve kültür açısından altın çağını yaşamıştır. Malta’daki pek çok görkemli yapı bu dönemin eserlerindendir. Valletta şehri, şövalyelerin büyük ustası Jean Paris

Rodos Şövalyeler Sokağı
Rodos Şövalyeler Sokağı

MARMARİS TİCARET ODASINA KAYITLI İŞLETME

Marmaris Ticaret Odası

TURSAB LİSANSLI ACENTE

Tursab

E-TİCARET BİLGİ FORMU

Etbis